‘Sosyal’ çevreyi, oyunları, etkinlikleri, mesajlaşmaları, paylaşımları, videoları ve daha fazlasını içinde barındıran facebook; web alışkanlığını adeta sildi süpürdü.Önemli bir çoğunluk her şeye facebook üzerinden ulaştığı ya da ulaşmaya çalıştığı için internetin diğer sayfalarına adeta yabancılaştı.
Cep telefonu operatörlerinin de facebook dostu indirimli internet paketleri çıkartması, kullanıcıyı, ‘internet eşittir facebook’ anlayışına yöneltti.
Kurumsal düşünenler de buna bağlı olarak web sitesi açmak yerine facebooktan sayfa açmayı tercih ediyorlar.
Web sitesi için ödeyecekleri parayı, facebooka reklam vererek oraya ödüyorlar.
Bu kadar çok kullanıcısı olan bir site için “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” diyorlar tabi, haklı olaraktan…
Sosyal (mi?)
Önceden internetin bir raconu vardı.
Hatta bu, konuşmalara bile yansırdı.
“Ne yapıyorsun” sorusuna internetteyseniz; “sörf yapıyorum” tarzı bir cevap verirdiniz.
Şimdi ise bu soru, hiç şüphesiz, nokta atışı gibi; ” ‘face’ deyim” diye cevaplanıyor.
Evet, bir “sörf kültürü” vardı önceden; Siteden siteyeydi hani.
Daldan dala uçan kuş misali, dalları okşarcasına okşuyorduk siteleri…
Daha bir sosyaldik sanki. Daha bir gezgindik web de.
Fakat şimdi durum öyle değil.
Kafese tıkılmış kuş misali her şeyi facebooktan arar olduk.
Oltaya mı geliyoruz acaba?
Zuckerberg abi bir olta attı ortaya.
Çok ilgimizi çekti gerçekten, yalan yok.
Fakat ne olduysa bir anda her şeyimiz oluverdi facebook…
Kendi okul arkadaşları için haberleşme amaçlı kurduğu bu sistem, bir anda hayatımızın odağına oturdu.
Her şeye ulaşabildiğimiz tek hazine,
hiç bir şey yok, sadece facebook var,
Yaşasın facebook,
Yaşasın Zuckerberg…
Hayır.
Tabii ki durum öyle değil, olmamalı.
Web hala taze, hala gezilesi…
Ara sıra facebooktan kafanızı çıkarıp web de “sörf yapmaya” ne dersiniz?
Bence değer...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder